Yeni Bir Dostluğun Başlangıcı- 2

Sabahın ilk ışıklarıyla eve gelen Cesar parlayan yeni bembeyaz zırhıyla yürüyordu.Zırhı daha dayanıklı olduğu için daha ağırdı ve hala zırha tam alışamamıştı.İhtişamlı bir şekilde kapıdan içeri girdi.hemen kapının yanında valentinin uyanmasını bekliyordu.Onu beklerken bileylediği kılıcının ne durumda olduğuna bakıyor ,heryerini karış karış inceliyordu.

Valentine odasından çıktığında Cesar ile göz göze gelmişti. Onun uyumadığı her halinden belli oluyordu. Eliyle ağzının kenarındaki şişliğe dokunduğunda canı acıdı ve yüzünü buruşturdu. "Bu kızın yumrukları gerçekten can yakıyor," dedikten sonra çıkarmadan uyuduğu paltosunu bir kenara fırlatarak duvarda asılı tabancalardan ikisini aldı. Oldukça basit eski yapım silahlardı bunlar bir insanı bile öldürebileceği şüpheliydi.
Valentine Cesar'ın karşısındaki dikilerek bacaklarını ve ellerini iki yana açtı. Elindeki silahlardan birini ters tutmaktaydı.

"Hadi havalı çocuk gidelimde ne göstericeksen göster "dedi ve valentinin eline aldığı silahları görünce "onlar vurmak için mi yoksa ateş etmek için mi?" diye sorarken gülüyordu.Yine yapmıştı.işi komik yöne götürmüştü.Cesar çocukluğunu fazla yaşıyamadığı için hep bunu yapıyordu.

Valentine hızla Cesar'ın üzerine saldırıya geçti. Elindeki düz silahla direkt Cesar'ı hedefleyerek üç el ateş etmişti. Gittikçe ona dahada yaklaşıyordu.

Cesarı gerçekten kafası karışmıştı "hangi insan kendi evinde ateş eder "diye düşündü.hızlı düşünmeliydi ve arkaya doğru 3 takla attı ve evin ön bahçesine gelmişti.sırtına dokunup "işte bu iyi olmadı" diye dedi.sonra valentine odaklandı.hala yaklaşıyordu.Savunma pozisyona geçti.kollarını öne doğru uzatıp ellerini açtı.

Valentine hızla Cesar'a yaklaşırken üç el ateş daha etti. Cesar'ın dışarı çıkması işine gelmişti. Şimdi tam istediği oluyordu her şey. İçeride kendi silahını kullanırsa Daisy'nin kendisini yine bir güzel azarlayacağını biliyordu. Elindeki silahları bir an kendi silahıyla değiştirmeyi düşündü ama acele etmeyecekti.
Bunları düşünürken Cesar'ın savunma pozisyonunu aldığını gördü. Ne yapacağını gerçekten merak ediyordu. Giderek ona daha da yaklaşıyordu. Sonunda bir nefes kadar yaklaşmıştı ona ve silahını ateşleyerek hemen havaya sıçradı ve yere iner inmez ters tuttuğu silahını da ateşledi. Bu saldırısına "Küçük bir Hile" adını vermişti.

Cesar şaşırıp kalmıştı.Kurşunun nerde çıktığını anlayamadı.O an kurşun cesarın zırhına çarptı ve başka bir yere sekti.Cesarın zırhını çizememişti bile.rahatlıyarak valentine döndü ve kurşunun nerden geldiğini anlamaya çalışırken valentine yaklaşıp sıkıca bir yumruk attı.

Valentine aldığı yumruğun etkisiyle birkaç adım geri attı. Gerçekten ani ve sıkı bir yumruk yemişti. Gülerek, "İşte eksiğin bu, gücünü dengeleyemiyorsun," Valentine bunu söyledikten sonra elindeki silahları atarak geniş kılıcını ortaya çıkarttı. "Şimdi senin o dengesiz gücünle ilgileneceğiz," dedikten sonra kılıcını Cesar'a savurdu.

Cesar gerçekten valentini küçümsemişti.kılıcını çıkarıcak zamanı olmadığından blade'ini çıkarıp karşılık verdi.elini bütün gücüyle ileri ittirmeye çalışıyordu ama valentinin uzun kılıcı her türlü daha güçlüydü.geri çekilen cesar arkaya doğru bi adım attı ve kılıcını çıkarıp valentinin kılıcına karşılık verdi.Cesar yakın dövüşte kendine çok güveniyordu ve bunu yaparken "hadi elinden gelenin en iyisini yap" dedi

Valentine her ne kadar kılıcını çıkarmış olsa da Cesar'la yakın dövüşe girecek kadar aptal değildi. "Nasıl istersen," deyip kılıcını kafasının üstünde sallamaya başladı. Bir anda tiz bir ses etrafta yankılanmaya başladı. Valentine kılıcını çevirdikçe tiz ses daha da kulak tırmalayıcı hale geliyordu. Bu olurken Valentine'in kılıcının kenarlarında beyaz bir tabaka oluşuyordu. Sonunda ses dayanılmayacak duruma geldiğinde Valentine, "Meleklerin Sesi," diye bağırarak kılıcının kenarlarında biriken beyaz tabakayı Cesar'a gönderdi.

Cesar bu tür güçleri daha önce görmüştü.o an kılıcı hemen şimşek moduna çevirdi.cesarın kılıcından şimşek çıkması , valentinden gelen muazzam tabakanın cesara gelmesi ile aynı saniyede gerçekleşti.tabaka bianda patladı ve cesarda yere düştü.Kolları yoğun enerjiden dolayı çok acıyordu.Ayağa kalkması okadarda kolay değildi.

Valentine bitirici hamleyi yapmak üzereyken fiziksel gücünün tükendiğini fark ederek durdu ve kılıcını yok ederek Cesar'ın yanına gitti ve eliyle onu kaldırdı. "Şimdilik bu kadar, umarım eksiğini artık anlamışsındır," dedi.

O da gülümseyerek "umarım sende eksikliğiini yüzünde hissediyorsundur"dedi ve ayağa kalktı."Evet,aklında ne var?"diye sordu.

Valentine tablasından bir sigara çıkarıp yaktı. "Bugün ortak saldırılar üzerinde çalışacağız. Kabul etmeliyiz ki ani saldırı konusunda başarılı olsak da fiziksel olarak yetersiziz. Belki bu açığı kapatmak için çalışmalar yapabiliriz, ama bunlar çok uzun sürer. Bu yüzden de kendi sahip olduğumuz güçle en iyisini yapmak için uğraşacağız."
Valentine sigarasından bir nefes çekti ve tekrar Cesar'a döndü. "Hurdalıktan aldığımız zinciri hatırlıyor musun," diye sordu. "İşte onu getirmeni istiyorum."

Cesarın kafası karıştı."hangi zincirden bahsediyor bu" diye düşünürken hatırladı ve ön bahçedeki ağaçlardan birine sakladığı zinciri çıkardı.Bu hurdalıktaki bir zincire göre gayet kaliteli ve yeniydi.Zinciri valentine doğru fırlattı.Valentini ne planladığını anlamıştı ama "evet,nasıl birşey düşünoyorsun." dedi.

Valentine zinciri tuttuktan sonra bahçede bulunan çiçeklerin arasına giderek çiçeklerden birini kopardı. Koparır koparmaz bahçenin ortasında devasa bir yaratık belirmişti. Su ejderi olan bu yaratık tamamen vahşi görünmekteydi. Valentine ona bir süre baktıktan sonra Cesar'a dönerek, "İşte Daisy-chan'ın çok sevgili evcil hayvanı ve Daisy'nin çiçeklerinden birini kopardım. Başımız büyük dertte."
Valentine silahını çekti diğer elinde de zinciri tutuyordu. Cesar'a, "O cadı buraya gelmeden şu şeyi indiremezsek ikimizin de çekeceği var," dedi ve güldü.

"Hadi şu zinciri ejderhada kullanda şunun işini bitirelim.yoksa çekiceğimiz var "dedi.Biraz heycanlıydı çünkü ejder gerçekten sinirli görünüyordu.Boynuzlarına bakarak güçlü bir yetişkin olduğu anladı.Ejderha okadar sinirliydiki burun deliklerinden su buharı çıkıyorduç.Tek bir hamle işlerini bitirebilirdi.Ejderin harekete geçmeye başlıyacağını anlayan cesar "hadi çabuk ol" dedi.

Valentine "Sabırlı ol," diye bağırdı Cesar'a. Birileri ona bu kadar baskı yaparken düzgün düşünemiyordu. Gözlerini bir anlığına kapadıktan sonra harekete geçti. Havaya sıçradı. Havadayken ejderin ona salladığı pençesinden son anda kaçabilmişti. Zinciri ejderin boğazına geçirdi ve var gücüyle çekti. Ejderi yere düşürmeyi planlamıştı ama ejder bir iki yalpalamasına rağmen hala ayaktaydı ve daha da sinirli görünüyordu. Valentine ejderin sallanan kuyruğundan kaçınarak tekrar havaya fırladı havadayken ejderin etrafında dönüyordu. Zincir ejdere dolandıkça daha da kısalıyordu. Valentine en sonunda yere indiğinde kılıcıyla zinciri yere çaktı. Zincirler ejderi sıkıştırmıştı. "Şimdi senin sıran," diye bağırdı.

Ejderha ağzından basınçlı su çıkartarak sizi geri püskürtüyor. Bunu yaparken daha katılaşıyor. Onu yenmek için o ağzından su fırlatırken yakalamalı ve mühürlemelisiniz. Onun dışında yaptığınız saldırılarda su formunda olduğunuz için içinden geçiceksiniz.

Ejderha ağzından basınçlı su çıkartarak sizi geri püskürtüyor. Bunu yaparken daha katılaşıyor. Onu yenmek için o ağzından su fırlatırken yakalamalı ve mühürlemelisiniz. Onun dışında yaptığınız saldırılarda su formunda olduğunuz için içinden geçiceksiniz.

Valentine birinin ona bağırdığını duydu kafasını o yöne çevirdiğinde
Daisy'i fark etti. "Eyvah, eyvah," dedi kısık sesle ve yavaşça Cesar'ın arkasına doğru saklanmak için hareket etti.

Cesar daisy'nin bağırışına aldırmayıp ejderdehaya bakıyordu."Daisy(sessizce söylüyordu) acaba küçük dostuna bizim arkadaş olduğumuzu söyleyebilirmisin "dedi.

Valentine telefonuna gelen mesajını okur, yüzünü ekşitir ve hemen ortamdan ayrılarak Terran'a doğru yola çıkar.