Uzun Bir Aradan Sonra

Valentine önünde bulunan demir parmaklıklı kapının zilini bulmak için bir süre uğraştı. Temizlikçi kılığına girmişti. Hiç böyle kıyafetler giyeceğini düşünmemişti ve kendinin ne kadar basit bir insan olarak göründüğüne inanamıyordu. Mafyadaki adamlardan gelen bir mesajda burada yaşayan adamın potansiyel bir tehlike olduğu belirtilmişi. Bu yüzden ona küçük bir uyarı verecekti. Zili çaldıktan sonra beklemeye başladı.

Valentine sesini çıkarmadan onu takip etti ve sonunda eve girdiklerinde iş tulumunun içinden çıkardığı gümüş silahını çocuğun beline doğrulttu. "Biraz konuşacağız, Bay Jack," dedi.

Prens Zero ile Jackden ayrıldıktan sonra etrafı gezmye başlar. Her zamanki gibi etrafı soğuk bakışlarla süzüyordu. Sonra birden tiz bir ses geldi kulağına ve sesin geldiği yerdede bir patlama gözüktü. Böyle geniş çaplı bir oalyda valentinenin olma ihtimalini düşünrek patlama bölgesine hızla gitti. Fazla bütyük olmıyan bir ev ve çevresinde on tane adam vardı. Prens eldvenlerini aktif hale getirdi ve silahhlarını çıakrdı bunları yapıncada ''Boceklerle fazala zaman harcıyamam'' dedi. Karşısında duran iki adam şanssızdı direk kaos ikilsiin mermileryle kafatasları parçalanmıştı. Panik içinde bakan sekiz kişiden dördü birbriine yakındı. Prens bir silahını cebine koydu eldivenni bir miktar güç birktirdi ve ''Chaos Bang'' dedi dört kişyi un ufak etmişti. Geriye kalan son kişileride klıcıyla biçip eve yönelmişti.

prens hızlı adımlarla yürüyordu evin kapsını kapalı görünce elvnlerine güç verdi ve bir yumrukla kapıyı paramparça etti. İçerdki gödükleritam istediği sahneydi. O karşsındaydı. Direk hiç bir şey demden kaos ikilsine enerji depoladı ilk el ateşi kapıdan dışarıya attı. Sırf saldrının gücünü göstermek için. Saldrı baya geniş bir patlamaya yol açıyordu. Valentine ile ibrlikte Jack de zarar göre bilirdi ama bu onun umrunda değildi ve ''Şansına küs velet ama bu benim suçum değil daha güçlü olmalıydın'' dedi ve sonra bağırarak ''Şimdi geber Valentine'' diye bağırıp silahı Valentinenin üzerine ateşledi.

Valentine gelen saldırıyı ucu ucuna savuşturdu. Son anda başka bir yere atlayarak kaçabilmişti ve giydiği tulum yer yer yanmıştı. Valentine ayağa kalkarak güldü. "Hoş geldin, Bay Prens," dedi. "Ne güzel bir tesadüf. Her zamanki gibi asabisin."
Valentine tekrar gülümsedi ve hızlı bir hareketle silahının sarjörünü değiştirdi ve hemen ardından kılıcını aktif etti. Bir elinde kılıç bir elinde silah vardı. Silahı iki kez ateşledi ve tek eliyle büyük kılıcını savurdu.

Prens silahlarını çebnie koydu ve eldvenlerini full güce çıkardı. Avuçlarını birbirne kenetledi ve etrafta sarı ile turuncu arasında bir bariher oluştu. Kurşunlar ona çarptıktan sonra bariyer kırlmıştı tabiki kurşunlarda yok olmuştu. Prens ''Her zamanki gibi ezikçe saldrılar yapıyorsun bay egoist'' dedi. Sağ eline kaos ikilsinden bir tane yi adlı yere doğru atşeledi ve aynı andada zıpladı. Silahın gücüyle baya yükseğe sıçradı bu sıradada psişik enerjisinin tamaını sol eline verdi ve yere yumul attı ilk bir şey olamıştı ama Prens ağır bir sesle ''Chaos'' dedikten sonra valentinenin dört bir yanından biraz önceki kalkanla aynı renkte sütünlar çıkmıştı. Hepsi tepede birleşip parlak bir enerji kuresi olmuştu. En sonnudada Valentineye yakalşıp devasa bir patlama yapmıştı. Saldrı çok güçlüydü ama sütünların içerisndeki bölge patlamıştı sadece etrafa zarar gelmemişti ama sütünün olduğu bölgeden tavan edlinmişti. Belliki o sütünlar birer bariyerdi aslında.

Valentine perişan bir halde evin çatısından fırlar. Az önceki saldırı üzerindeki kıyafetleri paramparça etmiş vücudunda yer yer hasar bırakmıştı. Saldırı öldürücü olmamıştı bunun sebebi de Valentine'in son anda bariyerlerden birini kılıcıyla çizmesiydi. Çizilen bariyer saldırının bir kısmını emmişti.
Valentine havada bir süre daha yükseldikten sonra yere düşmeye başladı. Düşerken şarjördeki kurşunlardan birini kılıca sürttü ve parlayan kılıç kendiyle beraber Valentine'i de yok etti. Valentine "Tekrar görüşeceğiz, Bay Prens," lafı alanda yankılanıyordu.

Prens yine sinirden kendine hakim olamıyordu. Sağı solu yumruklamya başladı. Yerdeki Jacke baktı ''Güçsüz çöp parçası'' dedi ve baygıb olmasını umursamıyarak karnına bir tekme attı. En sonunda ''Seni korkak bir yerin sıkışınca hemen tüyüyorsun dimi ama ne kadar kaçsanda senide yoldaşlarınıda yok edicem. Bu evreni yok etmem gereksede seni yok edicem. Seni geberticem Valentine'' diye bağırdı. Tamamen kontrolden çıkmıştı.

Kapı açıldı tüm ev gardını almaya çalışırken(!) Zero içeri girdi. "İyi günler sevgili dost...Vov! Ne oldu burda böyle?!"
Sağın soluna anlamsızca baktı.Ev yıkık döküktü,prens biraz yorgundu ve Jack ise yaralarla doluydu.Anladı,bu Valentine idi.Enerjisini hala hissedebiliyordu...

"Geç kaldığım için bağışlayın.Çok önemli işlerim vardı.Neyse,artık Valentine'yi avlamanın zamanı!" Jack o an yere yığıldı "Belkide öğrencimin yaralarını sardıktan sonra..."

Prens yığılan çocuğa tiksintiyle baktı ve ''Bırak şu çöp parçasını işimize yaramaz ve bize ayakbağı olur'' dedi. Psişik enerjisi çok düşmüştü. hemen bir psişik enerji kapsülü çiğnedi ve enerjisini yeniledi. Zero -Valentineyi avlıyalım- dedikten sonra kesin ve sert bakışlarla ''Seni uyarıyım eğer Valentineyi sen veya bu çöp dokunursa o an işi biter'' dedi

Yine o sinirli bakışları gördü.Düellolarından sonra pek birşey değişmemişti.Belki biraz yetenek kazanmıştı..."Eğer hala gizlediğin tekniklerin varsa birşey diyemem ama hepsi bu ise onu yenmen biraz zor olacak" dedi.

Öğrencisinin yanına yaklaştı eline bir çeşit yeşil enerji toplayıp yaralı bölgelerini iyileştirdi,Prens ile öğrencisi ona şaşkınlıkla bakıyordu.Hemen pelerinini savurdu,"Bu işte ortağız kimse kendi menfaati için çalışmayacak,Sana gelince prens...Kadim dostum,intikam duygularını anlayabiliyorum.Tek istediğim sakin olman,intikam hızlı ve acımasız olacaktır...."