Evim Güzel Evim

Valentine anahtarıyla hızlıca kapıyı açarak içeri girdi ve hemen kapının yanında bulunan bir şişe içkiyi tek dikişte bitirdi. Canı çok yanıyordu. Kaburgalarının çoğunun kırıldığına emindi. Telefonundan birini aradı ve karşısındaki kişiye evin adresini vererek hemen gelmesini istedi. Bolca tıbbi malzeme istemeyi de unutmadı.

Valentine'le görüştükten sonra hızlıca hazırlıklarını yaptı.Motoruna atlayıp yola çıktı.Birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da derin bir bilgi birikimine sahipti.Öyle ki bir insanın kafasının asla alamayacağı kadar veriyi kaydedebiliyordu.kısa bir süre içinde adresteki eve vardı. Kapı biraz geç açıldı.Valentine güçlükle hareket edebiliyordu. Kaburgaların kırık olması ciddi bir problemdi.Organlara zarar verebilir, ölümüne sebep olabilirdi. O yüzden ilk olarak Valentini uyuşturup, ameliyata başladı. Yanında kendi kalkan mekanizmasında kullandığı maddeden getirmişti.Bu aynı zamanda insan etiyle de uyum sağlayabilien zararsız ve dayanıklı bir maddeydi. Bu maddeyle kırılan kemikleri onardı. Molasız geçen 8 saatin sonunda valentin sargılar içinde uykusuna devam etti .

Valentine uyandığında başının biraz döndüğünü hissediyordu. Saf alkolün kokusu burnuna doluyordu. Doğrularak etrafa bakındı. Daha sonra sargılarına şöyle bir göz gezdirdi. Canı acımıyordu. Seruda her zamanki gibi harika bir iş başarmıştı.
Ayağa kalkarak biraz yürüdü ve saate baktı. Gece yarısını biraz geçiyordu. Seruda'nın gitmiş olduğunu düşündü ve bir içki almak için masaya gidiyordu ki içeriden gelen sesi fark etti. Göz ucuyla oraya baktığında bir konsol oyunu oynayan Seruda'yı gördü. Kendini kaptırmış görünüyordu. Valentine sinsice onun yanına yaklaştı ve "Seruda," diye bağırdı. "Güzel vakit geçiriyor gibisin."

aslında güzel vakit geçirmek değildi bu durum. eğlenmek, gülmek, üzülmek gibi yetenekleri yoktu.Sadece bir şeye başladığında onu bitirmesi gerekiyordu.Bu oyun gibi. Yine de bozuntuya vermedi. kısaca "Evet "diyerek cevapladı. "Bir insanın şuanda dinlenmesi ve yemek yemesi gerekiyor" diye devam etti.öyle olması gerektiğini biliyordu. "Belki yemek yerken seni kimin bu kadar hırpaladığını anlatmak istersin "dedi. Kim olduğunu merak ettiğinden değil sadece rakibi ve onun savaş teknikleri hakkında bilgi toplamak istediğinden bu öneride bulundu.

Valentine ve Seruda mutfaktaki yemek masasında karşılıklı oturmuşlardı. Valentine açtığı hazır yemeği bir çatalla yerken anlatmaya başladı. "Ailenin işlerinden biriydi. Bildiğin temizlik işlerinden biri. Fakat kimse bana bu adamın çok güçlü arkadaşları olabileceğini söylememişti." Valentine duraksadı sinirlenmiş görünüyordu sinirine hakim olmaya çalışarak elindeki çatalı sıktı. "Namı değer Yırtıcı Prens," dedi. "Her ne kadar onu öldürecek olsam da orada ortaya çıkması iyi olmadı. Beni hazırlıksız yakaladı."
Valentine yemeğinden bir çatal daha aldıktan sonra bir bardak su içti. Seruda'ya "Umarım sıkılmıyorsundur," dedi ve tekrar anlatmaya başladı.
"Ruhsal enerjiyi ellerinde biriktirip onları bir silah gibi ateşleyebiliyor. Bazı saldırıları gerçekten can sıkıcı. Beni bu hale getirende o zaten."
Valentine anlatırken önündeki yemeği bitirmiş gibi görünüyordu. Yüzü bir anda neşeli bir tavır almıştı. "Bu yüzden benim için bir şey yapmanı isteyeceğim, Seruda-chan," dedi. "Bir süre o adamı benim için izleyecek ve arkadaşları hakkında bilgi toplayacaksın. Özellikleri, güçleri, kullandıkları silahlar."

Emin ol bu konuya kitleneceğim dedi. Halbuki bir görev almıştı. ve görevler yapılmak içindi.İlgilenmemek gibi bir lüksü yoktu.sadece bu durumlarda insancıl yorumlar yapıyordu.Konuşma tarzı buydu. " izninle araştırmalarım için hemen ayrılmak durumundayım "dedi. Acil bir durumda kendisini aramasını söyledi.

Valentine kapıya kadar Seruda'ya eşlik etti. Ona kendisiyle ilgilendiği için teşekkür etti ve o kapıdan çıkıp yürürken bir kaç saniye onu seyretti. "Bir insandan çok daha işe yarar ve kesinlikle onlardan daha iyi," diyerek sinsice bir gülümseme yerleştirdi suratına

Seruda motoruna atlayıp gecenin karanlığında saniyeler içinde gözden kayboldu...