Büyük Antlaşma! [İlk RP Başlığı!!]

Valentine hızlı hızlı robotları saydı tam kırk tanelerdi. O sakin adam gitmiş, yılmış, her şeyden şikayet eden bir adam gelmişti. "Bu aptal robotların sonu yok mu, neden hepsi beni buluyor," diye yüksek sesle hayıflanırken, Cesar onun omzuna elini koydu.

elini omzuna koyduktan sonra "sakin ol,soğukkanlı olmalıyız dedi" Fazla bir şey görülmüyordu.obiwan hemen öne atılıp yaklaşık 5 tanesini 3 vuruşta yok etti.Obiwan "hemen yok edip kaçmalıyız,yoksa daha fazlası gelicek." bunu söylerken diğer 3 robota saldırıyordu."Yardım edebilecek birini tanıyormusun,robotların hepsini yenmemiz çok zor"bunları söylerkende robotlardan gelen saldırıları savuşturmaya çalışıyordu.

Valentine elindeki tabancasıyla robotları teker teker indirirken bir yandan da kulağının içindeki mikrofonu kullanmaya çalışıyordu ama patlamada o da hasar görmüştü. Sinirlenen Valentine mikrofonu çıkarak yere fırlattı. Hayatının en kötü günlerinden birini yaşıyordu. "İşe yaramıyor," dedi. "Bu kahrolası yerde sıkışıp kaldık."
Kurşunu biten Valentine yanındaki iki yedek şarjörden birini tekrar silahına taktı. Her ne kadar bu kadar güçlü bir silahı kullanmak istemese de fiziksel olarak bitik bir durumdaydı.
"Böyle olmayacak, biraz geri çekilip saklanalım."

"beni takip et" diyen cesar ilk gördüğü binanın 3.katına tırmanıp camı kırarak içeri girdi.Orda bir kadının duştan çıkıp üstünü giymekte olduğunu gördü ve selam vererek "bağışlayın bayan" dedi ve arkadan valentinin geldiğini görünce koşmaya başladı salona dalmıştı ordan camdan fırladı ve karşıdaki binanın üstüne tırmandı.bütün gücüyle arkasına bakmadan kaçıyordu.umarım valentine arkamdan geliyordur diye düşündü.

Camdan içeri giren Valentine bir anda yarı çıplak bir kadını karşısında görünce duraksadı. Çamur içindeki üstü başını temizledikten sonra kirli elleriyle saçını düzeltti. Kadın korkmuş bir şekilde ona bakıyordu. Valentine tam birkaç kelime etmek üzereydi ki robotların içeri dalmasıyla kendine geldi ve kadını orada bırakarak Cesar'ın peşinden devam etti. Cesar gerçekten hızlı biriydi, ve Valentine bu kadar hızlı olmaya alışık biri değildi. Sonunda onu yakaladığında nefes nefeseydi.

"aman tanrım şu meredi bırakmalısın gerçekten seni bitirmiş ,koşmakta bile zorlanıyorsun"dedi.gülümsemek geldi içinden ama böyle bir durumun içindeyken bile böyle şeyler söylediği için şaşırıyordu.sonra bir sis attı arkaya ve valentinin elini tutarak binanın ucundan diğer binaya atladılar.pencereden içeri girdiklerinde robotların onları kaybettiğini gören cesar rahat nefes alarak rahatladı.yere uzandı ve içkisini yeniden çıkarıp bir yudum aldıktan sonra "onları atlattık.şanslıyız ki bu binada kimse yok.büyük ihtimalle burası bir depo olmalı" dedi.gerçekten tükenmişti.uykuya ihtiyacı vardı ve ayaklarını hissetmiyordu.

Valentine ondan şişeyi alıp iki üç yudum içtikten sonra hiçbir şey demeden olduğu yerde uykuya daldı. Uyanması pek kolay olmayacaktı.

Valentine'nin uyuduğunu gördüğünde obiwan "benimde biraz uykuya ihtiyacım var" dedi.valentini aldı ve yürümeye başladı etrafta farkedilmeyecek, en azından 12 saat boyunca birinin onların burda olduğunu anlayamayacakları bir yer arıyordu.hızlaca dolanırken gözüne bir yer kestirdi burası uzun deponun sonundaki kocaman bir hurda yığının hemen arkasıydı.etrafın kötü koktuğunu farkeden obiwan valentini yere bıraktı ve o iğrenç kokuyu umursamadan yere uzanıp anında uykuya daldı.

PRens gözlerini bir anlık açıp kapadı ve nerde odlğunu anlamadı hızla ielrliyen bir şeyini içindeydi. Çok zaman geçmeden bunun şekil değiştirici olduğunu anladı. Şekil değiştrici yere indiğinde arakasından geln robotları gördü. Birine borçlanmıştı. Bunan nefret ediyordu. Şekil değiştriciye bakrak ''Borcumu bu robotların hepsini yok ederek ödiyeceğim'' dedi. İçinden o saldrıyı kullanmak pek istemiyordu. İki tane psişik enerji kapsülü çiğnedi. Gücü çok arttı eldivenleri parlıyordu. Ellerini yana doğru açtı ve tüm psişik enerjisibni oraya yönlendirdi. Eldivende işini yapıp onları artıryordu. Bu biraz önceki saldrının yakalşık on katı bir güçtü. Gelen robotlara baktı saymaya biel geek duymadı. Prens güçlü sadlrılarıyla ünlüydü ama bilinmeyen bir sadlrısı vardı. Daha doğrusu bu saldrıyı görüpde canlı kalan yoktu. Açtığı ellerini avuçları robota bakıcak şekilde birleştirdi. İki enerji bölgesi birleşmişti. Bu ısarada Prens bağırmaya başaldı ve ''Final Chaos'' diye bağrıdı. Karşıdaki tüm alan yok olmuştu. Tüm binalara, tüm canlılar, tümrobotlar. Yaklaşık 5 km genişliğindeki alan cehenneme dönüşmüştü. Saldrısı bittiğinde Prens nefes nefese kalmıştı. Dizleri titriyordu ama bir kez daha yere düşmicekti. Yavaş adımlarla ordan uzaklaşmaya baladı. Bu gün yorcu geçmişti ama eğer Valentine yaşıyorsa bu daha başlangıçtı. O herifi öldürmek zorundaydı. Onun intikamını almalyıdı.

Ceaser ve Valentino izlerini kaybettirdi ama robotlar hala diğerlerinin peşinde. Lütfen kaldığınız yerden diğer 2sinin yaptıkları sizi etkilemeden devam ediniz. Siz ikiniz ise diğerlerinin rpsi biraz daha ilerleyene kadar bekleyebilir, bölgeden ayrıldığınızı belirterek yeni bir başlıkta RPye başlayabilirsiniz.

Prens bitkin bir şekilde olay yerinden uzaklaşmaya başladı. Biraz önce yok ettiği geniş alana bakıyorduda sanırım biraz abartmıştı. İçinde bunun için çok az bir pişmanlık vardı ama fazla düşünecek zamanı yoktu o roobtları yok etsede daha fazalsı gelebilirdi. Uzun bir dolambaçlı yoldan sonra meraklı kalabalığa ulaştı ve fark ettirmeden aralarına karıştı. Bu onun bir süre kamufule olmasını sağlardı. Kalabalığa karıştıktan sonrada kalcıak bir otel aramaya başlamlıydı.

Valentine sabah uyandığında oldukça pis kokan bir hurdalıkta olduğunu fark etmişti. Mekan o kadar kötü kokuyordu ki başının döndüğünü hissedebiliyordu. Temiz hava almak için oradan çıkmayı düşündü, tam çıkacakken hurdalıktaki kalın zinciri fark etti. Aklında bir fikir gelmiş gibiydi. Fakat o zincirin de bu yer kadar pis koktuğunu düşündüğünden Cesar'ı alması için uyandırmaya karar verdi. "Hey Cesar, bu kadar uyku yeter, yapacak bir sürü işimiz var," diye bağırdı.

Cesar bi anda kalkıp birkaç ispanyolca cümle söz söyledi.Kafası karışmıştı.Ona uyurken öldürmek isteyen kişiler o kadar artmıştıki en ufak sesde korkudan uyanıyor ve garip garip şeyler söylüyordu."demek kalktın bay uykucu" dedi.Hala kendinde değildi.dün gece neolduğunu hatırlamaya çalışırken anlamsızca valentinin yüzüne dönerek ona bakıyordu.

Valentine, "Boş boş bakmanın bize yararı olmayacak, çabuk şu zinciri şuradan al ve bu gezegenden kurtulalım," dedi. "Gideceğimiz yerde senle uzun bir konuşma yapacağız ve şimdikinden çok daha güçlü olacaksın."
Bu kadar bencil bir adamın böyle sözleri sarf etmesi pek olağan bir şey değildi.

Cesar kendini bian yeni bir öğrenciymiş gibi hissetti."Hey burda kimin daha tecrübeli olduğunu unutmayalım çocuk" dedi.Valentinin çok güçlü olduğunu biliyordu ama cesar kadar tecrübeli değildi.Hala kafası yerine gelmemişti ve birazda midesi bulanıyordu.Çok da acıkmıştı.Muzipçe "peki gittiğimiz yerde yemek var mı? " dedi.kabaca olduğunu biliyordu ama sonuçta o suikastçiydi.bunu söylerken zinciri alıyordu.